Parçalanmış dudakları alıp usulca dışarı bırakırsın. Oysa dudaklarını bıraksan bile gözlerini ardın sıra taşırsın. Sonunda aynı yoldan dönerken, ne kendi gözlerinin ağırlığına dayanabilirsin, ne de yanında götürdüğün gözlere bakabilirsin.
Kaybolup giderdi Nizam, bir limon çekirdeğinde, şeker tanesinde, bir kızıl saç telinde. Annesi banyodan sonra kendi yaptığı kokuları sürerdi. Babası geldiğinde uyuturlardı Nizamı. Nizam, uykuyu sevmezdi. Keşke babası gelmeseydi.
Geri dönme ...