Çizdiği küçük resimlerden birisi ile kurşun kalem alarak masaya tekrar oturdu. Resme biraz baktıktan sonra arkasını çevirerek, “Sen benim için ipini bir tutup bir salıverdiğim uçurtmamdın. Gökyüzüne yükselişin, düşlerimi özgürlüğe götürürdü. Bulutlu bir günde ellerimden kaydın, avuçlarımı kanattın, kabuk tutmayan yaralarla bıraktın beni. Senin gibisini ne duydum ne gördüm ben, iflah olmayan kadın. Seni böyle bilir böyle tanırım” yazdı. Ayağa kalkarak girişteki üç çekmeceli masanın en alt gözünde ...