O gün, karla karışık yağmur yağıyordu. Aramig, halasının evinde bodrum katındaki bir odada, pencerenin kenarında, yüzünü cama dayamış, üzgün bir ifadeyle, gelip geçenleri seyrediyordu. O bodrum kattaki odanın penceresi ancak iki karış yükseklikteydi ve çocuk, geçenlerin sadece ayaklarını görebiliyordu, bir de dizlerini, o kadar. Islak ayakkabıları, siyah, kahverengi, çamur rengi ayakkabıları.... Bazen uzun zaman pencerenin önünden hiçbir ayak geçmiyordu ve o, soğuk odanın soğuk camına dayadığı b ...