Bir bilim dalı ve sosyal kurum olarak eğitim; modern toplumların organizasyonu, değişimi ve değer yargıları açısından hayati bir önem taşımaktadır. Sadece tarihî boyutuyla kalınmayıp sosyal, dinamik yapısal yönüyle de düşünüldüğünde devlet ve toplum düzeninde anahtar bir role sahip olduğu anlaşılır. Kronolojik açıdan eğitimin bu rolünün İslamiyet Öncesi, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde farklı özellikler arz ettiği görülür. Cumhuriyet'ten evvel geleneksel, dogmatik ve gayrimillî bir ...