Kent insanın yakasını bırakmıyor. İliklerine işliyor, kimliğinin bir parçası hâline geliyor. Terk etmek dahi mümkün olmuyor; gittiği, tanıştığı tüm yeni kentlerde de aidiyet hissettiği şehrin izlerini arıyor insan. Her köşe başını döndüğünde sanki tanıdık bir yer göreceği hissiyle arşınlıyor bazen sokakları. Şehir, aynı zamanda ilham perisi oluyor, şairlerin, edebiyatçıların, müzisyenlerin, heykeltıraşların… Şehir, aynı zamanda insan ruhsallığı gibi katman katman; bilinçdışının dehlizlerinden id ...