Erken on yedinci yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu bir dizi siyasi, ekonomik, bürokratik ve kültürel dönüşümler yaşadı. Sihâm-ı Kazâ, imparatorluğun bu değişim ve dönüşümünden oldukça yarar sağlayan eğitimli, kültürlü seçkinler ve himaye ilişkileri sayesinde olağan dışı bir yükseliş gösteren idarecileri, bürokratları hedef alan bir hiciv külliyatının adı oldu. İmparatorluğun bu istikrarsız dönemi, sözü edilen güç çatışmalarını, rekabetleri ve düşmanlıkları daha da görünür hale getirdi. Kâtib Çeleb ...