Genç okurlarım, size sesleniyorum. Sarduvan’ı okuyun. İğrenseniz, kokusuna burnunuz dayanmasa da, içinde biraz parfüm ve bir avuç İstanbul kadını bulamasanız da okuyun. Söven, tüküren, sümküren, tutsak olduğumuz birtakım ahlak kurallarını ve garibanlığımızı alnımıza kader olarak yapıştıran geleneklerimizi bir yana itiveren bu insanlar gerçekte biziz. Bunların hepsi bizim dışa vurmaktan korktuğumuz ikinci yüzümüz. Sarduvan Batı karalaması bir roman değil. Hele hele hâlâ alkışa tutulan Montaj-Roma ...