Ben, Yunus!... Siz beni hep, hırçın avaz Yusef diye bildiniz... Bir keskin bıçak ki, kelamıyla yüreğinize saplanan; yetmedi, satırlara ses verip daha da acıtan...
Ben, Yunus!... Siz beni hep, bilmem hangi memleketin Yusef'i diye bildiniz... Coğrafyanızda, hem ruhlarınızda , bir garip mültecidir; hoş gelip de sefa getiren...
Ben, Yunus!... Siz beni hep, kadim aşkların en ateşlisi Yusuf'un; zamanınızda beden bulmuş hali Yusef diye bildiniz... Uğruna yüzler yırtılan, harlı ela ...