“Beyaz atlı süvari, Delhi’den yola çıkalı bir saatten fazla olmuştu. Dörtnala batı yönünde ilerliyordu. Engebeli arazide bu hızla gittiğine göre ya takip ediliyordu ya da acelesi vardı. Aynı hızda yaklaşık bir fersah kadar yol aldıktan sonra sığ bir dereye yaklaşınca durdu. Süvari; uzun boylu, ela gözlü, yay gibi gergin kaşlı, oldukça güzel bir hatundu. Yaşı taş çatlasa yirmi beşi geçmezdi. Saçlarını toplayıp arkadan bağlamıştı. Üzerinde hakî bir şalvarla diz kapaklarına kadar inen çift yırtmaçl ...