Elinizdeki kitap, Türkiye politik sinemasının Yılmaz Güney’den İtibaren şekillenmeye başlayan ve günümüze kadar uzanan kimi momentlerini farklı konumlanışlar üzerinden ele alıyor. Bunu yaparken, ele alınan filmlerin bizi çağırdığı manzarayı, almaya zorladığı konumları ve tanıklık etmeye davet ettiği hakikatleri göz önüne sermekle yetinmiyor. Pürüzsüzleştirilen manzaraların, gizlenen konumların ve üzeri örtülen hakikatlerin bir dökümünü de çıkarmaya girişiyor. Bu yüzden yalnızca, perdeye yansıttı ...