Bu Cava yolculuğu, bir düş-ülkeye yapılmış bir düş-gezidir. Çok okuyan değil, çok gezen bilir demişler ya, Balzacta, asıl bilen duymasını bilendir.Yazar bu ustalığını göstere göstere konuşturup, her duyuyu tıka basa doyurur. O denli canlıdır ki anlatısı,ölü döneriz oradan. Cavaya gitmiş mi, gitmemiş mi?
Kaç yazar?
Geçmişi böyle düşlerken, adına Ulusal Özgürlük dediğimiz büyük fahişenin gönderdiği askerlik kağıdını görüp uyanmak, öyle korkunç bir acı veriyor ki, hazdan, tut ...