" Her baba evi önünde bir ıhlamur ağacı vardır. Varır boyu yirmi, otuz metreye. Kam yaprağı yürek gibidir. Gibidir ve dişlidir. Epey sonra açar çiçeklerini. Sabırlıdır nedendir ki? Ne var geç açsın elbet, açtı mı duyar çünkü kokusunu ahali millet. Kudretlidir ıhlamur. Çiçeği de şifa verir, odunu da. Bu sebepten de işte bir ıhlamur ağacı. Her baba evi önünde. O vakitlerde. Yoktu bizimkinde oysa. Yani. Ağaç da. O da. Bizim bahçe yavan ve yavandı. Ondan düşen onmazdı. Ne hacet, nasıl onardı? Ocağım ...