“Ben mükemmel bir avareyim, terhis edilenlerin koruyucusuyum, yol arayışında kaybolanım. Ama bir oluşum var ve onu ileri taşımak gerek. Bu yarı boş salonda burun deliklerimi dolduran yüzyılı kokluyorum, sonra kolumu uzatıp kalabalığın nabzını arıyorum ve izleyicilerim olduğundan eminim.”
O vahşi bir canavar gibidir: Zamanın geldiğini hisseder. Onun kokusunu alır. Ve kokusunu aldığı şey siyasi kasttan, ölmekte olan demokrasiden, beceriksiz ve suç ortağı ılımlılardan bıkmış olan bir İtalya’dı ...