Bilimi yöntemli ve süreklilik arz eden bir gerçeklik arayışı olarak tanımladığımızda aslında gerçeklik karşısındaki çaresizliğimizi de kabul etmiş oluruz. Gerçekliğin ne olduğunun cevabını verebilmek, pozitif bilimler ve bilgi felsefesi (epistemoloji) için dahi bu kadar zorken, acaba geçmişte yaşanan somut bir olaya ait tarihsel gerçekliğe ceza hakimi mutlak şekilde ulaşabilir mi? Bu zorluk ceza muhakemesinin nihai amacının maddi gerçekliği açığa çıkarma olarak kabul edilmesini engeller mi? Haki ...