Kitle katliamları "modernite"nin, hatta "demokrasi"nin ya da aksine "medeniyetin çöküşü"nün veya "barbarlığın geri dönüşü"nün doruğa ulaşmasının bir göstergesi midir? Bu katliamları işleyen kişiler "sıradan" mı yoksa "psikopat" olarak mı nitelendirebilirler? Holokost vakasının başlı başına tarihsel bir tekilliğe, eşsizliğe sahip olduğu ya da diğer soykırım örnekleriyle kıyaslanabilir olduğu söylenebilir mi?
Elinizdeki kitap, yirminci yüzyılda meydana gelen yaklaşık yirmi adet kitlesel imha ...