Edip, görülemeyeni gören, dile getirilemeyeni dillendiren, söze dökülemeyeni söyleyebilendir. Edip, herkesin gördüğüne yalnızca kendisinin görebildiklerini, herkesin söyleyebildiklerine yalnızca kendisinin söyleyebildiklerini katar. Umumun inşa ettiği gerçekliğin ötesine geçip, gerçekliği şahsen inşa eder. Gerçekliğe arkasını dönmez, onun içine nüfuz eder. Gerçekliğin seyircisi değildir o, gördüğünün içindedir ya da içinde bulunduğunu görendir.
Şair bazen üzerine örtülmüş peçeyi kalem ...