En bağımsız, en feminist kadınlar bile erkeklerin fethedici bakışlarını üzerlerinde görmeyi sevdiklerini, kendilerini partnerlerinin kollarına bırakmayı arzuladıklarını veya günlük ev işlerini güya daha tatmin edici başka faaliyetlere tercih ettiklerini büyük bir şaşkınlıkla fark ederler. Peki, bu arzular ve tercihler bağımsızlıklarıyla çelişir mi? Kendilerinden önce gelen, asırların feminist hareketine bir ihanet midir bu durum? “İlk adımı” erkeklerin atmasını bekleyip yine de cinsiyet eş ...