Varlığı kendinden olan, var olmak ve varlığını sürdürmek için hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah Teâlâ'nın (Vâcibü'l-vücûd) varlığım ispat etmek için gösterilen gayrete "isbât-ı vâcib" denmektedir. Îtikad ilkelerimizin tamamının istinad ettiği ulûhiyyet anlayışımız, literatürümüzde aslü'l-usûl olarak anılmakta ve melekler, kitaplar, peygamberler, âhiret, kaza ve kader inancı önce üç esasta birleştirilmekte (usûl-i selâse) sonra da aslü'l-usûl olan Allah Teâlâ'nın varlığına dayandırılmaktadır. Neti ...