İnsan hakları güvenlik, eşitlik, siyasal katılım, eğitim, hukuk uygulaması gibi konularda evrensel standartlar bildirir. Dünya üzerindeki halklar ve ülkeler ise gelenek, din, sosyo-ekonomik gelişmişlik, günlük hayat pratikleri açısından muazzam bir çeşitlilik arz etmektedir1. Söz konusu evrensel standartlar ve muazzam çeşitlilik arasındaki gerilim, insan haklarına yönelik “kültürel görecilik (cultural relativism)” olarak bilinen eleştiriyi ortaya çıkarmıştır.
Bu eleştiriyi ileri süren ...