Her şey bulanık, sayfalar, renkler, insanlar, yüzler, her şey. Aynadaki buğu silindikçe yüz bir kat daha bulanık, sevmeyi inatla deneyen insan, ışığın düştüğü renk, harflerin birbirine girdiği sayfa, hepsi.
Baktığı ve gördüğü arasında bir yerde debelenip duruyor herkes. Ne gerçeği yoklamak mümkün oluyor ne de kalbi tartmak. Kendimizi bulmak istiyoruz ama çok kalabalık. Üstelik gözlerimiz bozuk değil dünya bulanık.
Bülent Yıldız, Hilkat ile Garibe romanıyla hepimizin ihtiyac ...