Bir kimsenin inancı ne yöndeyse davranışları da aynı yönde olur. İstemeyerek de olsa kötü bir şey yaparsa, içinde huzursuzluk duyar. İslam'dan önceki cahiliye devri insanlarında olduğu gibi inancı kötülüklerle dolu ise, kötü işler yapmaktan ve etrafına zarar vermekten zevk alır. Fakat Sevgili Peygamberimiz, İslam'ın nurunu o cahiliye devri insanlarının kalplerine yerleştirdikten sonra Müslümanlarda kötülük duygusundan eser kalmamıştır.