Yaşadığımız bu şehri, şu kocaman İstanbulu tanımıyoruz dediğinde kardeşim şaşırmıştım. Nasıl olur? dedim kendi kendime. İlk işim babamla konuşmak oldu. O da bana önce Evliya Çelebinin Seyahatnamesini okumakla başlayın, dedi.
Seyahatnamenin İstanbulu anlatan kitabını aldık, yavaş yavaş okumaya başladık. Yaşadığımız heyecanı, sanki Evliya Çelebi ile sohbet eder gibi geçen saatlerin tadını anlatamam. Düş gibiydi. Sanki Evliya Çelebinin kapısını çalmış ve Bize şehrimizi anlatır mısınız?, demiş ...