“Düşlerimizde kendi savaşımızın içine düşen bir savaşçı oluruz. Kendimizle barışmak için kendi kanımızla boyanma cesaretine ihtiyaç duyarız. Aktığında bizi kan kırmızısına boyayan şey tam da kendi damarlarımızın içinde dolaşır çünkü. Bilinçdışımız bize kendimizden haberler getirir. Kendimizden bile sakladığımız o görkemli kahraman, sesini bize duyurmak ister. Oysa biz en az kendimizle konuşur, en zor kendimizle buluşuruz. Bilincimizin perdelediği güneşimiz gecenin karanlığında düşlerimizde parla ...