“Bir devlet adamı kolay yetişmez” ifadesi gelişi güzel ortaya atılmış bir söz olmayıp köklü bir birikimin sonucu toplumsal hafızaya kazınmıştır. Bu söz birey ile devletin bütünleşmesi tercih noktasına gelindiğinde ise tereddütsüz kendinden vazgeçebilmeyi yansıtmaktadır. Yakın ve uzak geçmişte bunun birçok örneği ile karşılaşmak mümkündür.
Ulusal ya da uluslararası sahada politikacı, diplomat ve bürokrat olarak üstlendiği görevlerin hakkını vermiş, bu yolda saygınlık kazanmış kişiler için de ...