"Kimseler onlara bakmıyordu. Yürürken, değdikleri adamlar bile.
Kocaman, parlak kâğıtlarla dolu, renk renk ışıklar yanıp sönen bir büyük inin önünde durdular. İçerisi, alabildiğine uzun ve daha parlak renklerle yanıyordu. Dışarda gördükleri kocaman yürüyen inlerin küçücükleri sürüyle diziliydi. İçlerinde küçücük adamlar oturuyordu. Renk renk küçücük uçan kuşlar, renkli otlardan yapılmış, küçücük çocuklar, dizi dizi kendilerine bakıyordu. İçerde küçücük bir güneş bile gördüler. Yıldızlar bil ...