O, yetmişinde plâtin saçlı, derin mavi bakışlı, dinç görünümlü, atletik yapılı bir adamdı. Elinde de bir çanta vardı. İçinde kıymetli bir şey varmış ve çaldırmaktan korkuyormuşçasına sımsıkı tutuyordu...
Sonunda, neredeyse beni boğacak olanlardan kendimi kurtardım ve onun yanına gittim.
Sözlerine başlayınca... Bir ara, yazma tutkusu içinde kalmış yine de yazdıklarını bir biçimde yapıtlarından tanıdığı biri tarafından okunmasını isteyenlerden sandım ve açıkçası ürperdim biraz. Çünkü sır ...