“Hikâyeye de konu lâzım. Gerçi son zamanlarda hikâyede konunun pek o kadar mühim
olmadığını söyleyenler de çıktı. Ama ne olursa olsun, bir vaka lâzım. O vakanın bir başı, bir
sonu olması lâzım. Üstelik vaka da alışılmış, bıkılmış vakalardan olmamalı. Küçük
burjuvanın hayatını anlatan, onun zaaflarını, onun adiliklerini dünyanın en büyük
kahramanlıkları, en asil heyecanları gibi gösteren hikâyelerden illâllah dedik artık. Bütün
ıstıraplar aşktan doğuyor. Oysaki öte yanda ...