Bıçaklı sağ elini kaldırıp, "çocuklarım aç!.." diye defalarca dehşetle bağırdı, durdu, gök gürültüsü gibi çatallaşmış gür ve dağınık bir ses
tonuyla.
Öfkesi; heybeti, ürküntüsü camlara yansıyınca zangırdıyor, me- kâna yoğunlaşarak yayılıyor, dolup taşıyor, sesler birbirine karışıp
dolanarak ahenkle yankılanıyor, arada bir ustura gibi kesilip ortalığı sedasız bırakınca, artçı zangırdayan camların ürküntü veren sesi, o
korku dolu sessizliği bozuyor, beniz atmış, kaskatı bakan f ...